Epilepsi Hastalığı Bulaşıcı Mı?
- Epilepsi Hastalığı Bulaşıcı Mı?
- Epilepsi: Bir Hastalık mı, Bir Tehdit mi?
- Gerçekler ve Yanılgılar: Epilepsi ve Bulaşıcılık Tartışması
- Epilepsi Nedir ve Bulaşma Riski Var mıdır?
- Toplumda Epilepsi Mitleri ve Gerçekleri
- Epilepsi: Sosyal Hayatı Nasıl Etkiliyor?
- Epilepsinin Psikolojik ve Sosyal Yansımaları
- Epilepsi Tanısı Konan Bireylerle İlişkilerde Doğru Bilinen Yanlışlar
- Sıkça Sorulan Sorular
- Epilepsi bulaşıcı bir hastalık mıdır?
- Epilepsi teşhisi konan bir kişiye nasıl destek olunmalıdır?
- Epilepsi hastalığından korunmanın yolları nelerdir?
- Epilepsi hastalarıyla normal bir şekilde etkileşim nasıl olmalıdır?
- Epilepsi hastalığının belirtileri nelerdir?
Epilepsi, beyindeki elektriksel aktivitenin anormal bir şekilde artması sonucunda ortaya çıkan bir nörolojik bozukluktur. Birçok insanın kafasında, epilepsiyle ilgili bir dizi yanlış anlama bulunmaktadır ve bunlardan biri de hastalığın bulaşıcı olup olmadığıdır. Bu makalede, epilepsinin doğası, nedenleri ve bulaşıcılık durumu üzerine derinlemesine bir değerlendirme yapacağız.
Epilepsi, beyin hücrelerinin anormal bir şekilde elektrik sinyalleri göndermesi sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Bu anormal aktivite, beyin fonksiyonlarını geçici olarak etkileyebilir ve nöbetlere yol açabilir. Nöbetler, epilepsinin en tanıdık belirtisidir ve farklı tiplerde ve şiddetlerde olabilir.
Epilepsinin Bulaşıcılık İle İlgisi Var mıdır?
Epilepsi, kişiden kişiye bulaşan bir hastalık değildir. Hastalık, genetik, doğumsal anormallikler, beyin hasarı, enfeksiyonlar veya belirli durumlar (örneğin, tümörler veya inme sonrası) gibi çeşitli faktörler nedeniyle ortaya çıkabilir. Bulaşıcı hastalıklar gibi mikrop veya virüsler yoluyla yayılmaz.
Epilepsi, genellikle belirli bir neden tanımlanamayan vakalarda 'idiyopatik' olarak sınıflandırılır. Bununla birlikte, bilinen nedenler arasında genetik faktörler, doğum sonrası beyin hasarı, enfeksiyonlar (örneğin, beyin iltihapları), beyin tümörleri, metabolik bozukluklar ve bazı nörolojik hastalıklar bulunmaktadır.
Epilepsi, her yaşta ortaya çıkabilir ve herhangi bir cinsiyeti, ırkı veya sosyo-ekonomik grubu etkileyebilir. Her ne kadar çocukluk döneminde başlayan vakalar sık görülse de, yetişkinlerde de ortaya çıkabilir. Bu durum, epilepsinin bulaşıcı olmadığını ve genellikle bireysel genetik veya çevresel faktörlere bağlı olduğunu göstermektedir.
Epilepsi, insan sağlığını etkileyen ciddi bir nörolojik bozukluktur ancak bulaşıcı değildir. Bu hastalığın tedavisi ve yönetimi, nöroloji uzmanları tarafından bireysel olarak değerlendirilir ve genellikle ilaçlarla veya cerrahi müdahalelerle yönetilir. Epilepsi hakkında doğru bilgi sahibi olmak, toplumda bu duruma karşı daha anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım geliştirmemize yardımcı olabilir.
Epilepsi: Bir Hastalık mı, Bir Tehdit mi?
Epilepsi, beynin ani ve tekrarlayıcı nöbetlerle sarsıldığı bir nörolojik bozukluktur. Bu durum, beyindeki ani elektriksel aktivitenin kontrolsüz yayılması sonucu ortaya çıkar. Epilepsi genellikle aniden ortaya çıkan ve kişinin günlük yaşamını etkileyen bir hastalıktır. Peki, epilepsi gerçekten bir hastalık mıdır, yoksa sadece fiziksel bir tehdit mi?
Epilepsi, beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Nöbetler, beyin aktivitesinde ani ve geçici bir bozukluğa neden olur, bu da farklı semptomlarla kendini gösterebilir. Bazı insanlar için nöbetler sadece kısa bir bilinç kaybı olabilirken, diğerleri için kas spazmları veya karmaşık hareketler şeklinde belirir.
Epilepsi Kimleri Etkiler ve Nedenleri Nelerdir?
Epilepsi herkesi etkileyebilir, her yaşta ortaya çıkabilir ve çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Genetik faktörler, beyin yaralanmaları, enfeksiyonlar veya doğuştan beyin anormallikleri gibi çeşitli etkenler epilepsiye yol açabilir. Bu durum, birçok insan için öngörülemeyen bir şekilde ortaya çıkabilir ve yaşam boyu devam edebilir.
Epilepsi, günlük yaşam üzerinde çeşitli etkilere sahiptir. Özellikle sürücü belgesi almak, iş performansı, eğitim ve sosyal etkileşim gibi alanlarda kısıtlamalara neden olabilir. Nöbetlerin beklenmedik doğası, bireylerin günlük rutinlerini planlamasını ve uyum sağlamasını zorlaştırabilir.
Epilepsi yönetimi genellikle ilaçlarla sağlanır. Antiepileptik ilaçlar, nöbetlerin sıklığını azaltabilir veya tamamen kontrol altına alabilir. Ancak bazı vakalarda ilaç tedavisine rağmen nöbetler devam edebilir. Bu durumda diyet değişiklikleri, cerrahi müdahaleler veya diğer alternatif tedavi yöntemleri düşünülebilir.
Epilepsi, bir hastalıktan çok daha fazlasıdır. Her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabilen ve yaşam kalitesini etkileyebilen bir nörolojik durumdur. Epilepsi ile yaşayan insanlar için destek, anlayış ve doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi son derece önemlidir. Bu şekilde, bireyler nöbetlerle mücadele ederken günlük yaşamlarını en iyi şekilde sürdürebilirler.
Gerçekler ve Yanılgılar: Epilepsi ve Bulaşıcılık Tartışması
Epilepsi, yüzyıllardır insanları etkileyen ve hala etkilemeye devam eden bir nörolojik bozukluktur. Ancak, toplumda hala birçok yanlış inanış ve yanılgı bu durumu çevreliyor. Bu yazıda, epilepsi ile bulaşıcılık arasındaki yanlış anlamaları ve gerçekleri inceleyeceğiz.
Epilepsi, beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi nedeniyle ortaya çıkan bir nöbet bozukluğudur. Bu durum, genetik faktörler, beyin yaralanmaları, enfeksiyonlar veya diğer sağlık sorunları gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Epileptik nöbetler, beyin hücrelerinin anormal elektriksel boşalmaları sonucu meydana gelir ve bu durum kişiden kişiye büyük ölçüde değişebilir.
Burada ortaya çıkan büyük bir yanılgı, epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olduğu inancıdır. Epilepsi, ne bir virüs ne de bir bakteri tarafından yayılmaz. Bir kişiye diğerinden geçmez ve epileptik bir nöbeti olan bir kişiyle temas, o kişiye epilepsi geçmesine neden olmaz. Epilepsi, tamamen bireysel bir sağlık durumudur ve genellikle kişinin genetik yapısı ve diğer sağlık faktörleriyle ilişkilidir.
Ancak, toplumda hala epilepsi hakkında yanlış bilgiler bulunmaktadır. Bazı insanlar, epilepsiye sahip bir kişiyle fiziksel temasın bile onlara hastalığı geçirebileceğine inanırlar. Bu yanlış inançlar, epilepsi olan bireylerin sosyal yaşamlarını olumsuz etkileyebilir ve stigmatize edilmelerine neden olabilir.
Epilepsi olan bireyler, genellikle uygun tedavi ve destekle normal bir yaşam sürebilirler. Modern tıp, antiepileptik ilaçlar ve bazı durumlarda cerrahi müdahalelerle epilepsi semptomlarını kontrol altında tutabilir. Önemli olan, epilepsi olan bireylerin toplumda anlaşılmalarını ve desteklenmelerini sağlamaktır.
Bu makalede, epilepsi ile bulaşıcılık arasındaki yanlış anlamaları ve gerçekleri detaylı bir şekilde ele aldık. Epilepsi, bulaşıcı bir hastalık değildir ve doğru bilgiye dayalı olarak bu tür yanlış inanışların azaltılması gerekmektedir. Toplumun genel sağlık anlayışının geliştirilmesi, epilepsi olan bireylerin yaşam kalitesini artırabilir ve stigmatizasyonu azaltabilir.
Epilepsi Nedir ve Bulaşma Riski Var mıdır?
Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite nedeniyle ortaya çıkan bir nörolojik bozukluktur. Bu durum, aniden başlayan ve sıklıkla tekrarlayan nöbetlere neden olabilir. Epilepsi her yaşta ortaya çıkabilir ve genellikle kişinin yaşam kalitesini etkileyebilir. Ancak, birçok insan için düzenli ilaç tedavisi veya diğer tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilir.
Beynin normal elektriksel aktivitesi, nöron adı verilen beyin hücrelerinin düzenli bir şekilde iletişim kurmasıyla sağlanır. Epilepsi durumunda, bu iletişim anormal bir şekilde kesintiye uğrar. Beyindeki nöronlar aşırı elektriksel aktivite üretir ve bu durum nöbetlere yol açar. Nöbetlerin şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişebilir.
Epilepsi, bir kişiden diğerine doğrudan temas veya hava yoluyla bulaşabilen bir hastalık değildir. Bu durum, bir virüs veya bakteri gibi bulaşıcı etkenlerle ilişkili değildir. Epilepsi genellikle beyindeki yapısal bir bozukluktan veya bir beyin yaralanmasından kaynaklanır.
Epilepsi tanısı, genellikle nörolojik bir muayene ve EEG (Elektroensefalografi) gibi testlerle konur. Tedavi genellikle antiepileptik ilaçlarla sağlanır. Bazı durumlarda, cerrahi müdahale veya diyet de tedavi seçenekleri arasında yer alabilir. Tedavi edilmemiş epilepsi, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir ve tehlikeli olabilecek şiddetli nöbetlere yol açabilir.
Epilepsi, nörolojik bir bozukluk olup, bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak, doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Epilepsi konusunda bilinçli olmak, hastalığı olan bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.
Toplumda Epilepsi Mitleri ve Gerçekleri
Epilepsi, tarih boyunca pek çok yanlış inanış ve mitlerle çevrili bir hastalık olmuştur. Bu makalede, epilepsi hakkındaki yanlış bilgileri ve gerçekleri keşfedeceğiz. Sizi şaşırtacak bazı gerçekler ve toplumdaki bu yanlış algıları aydınlatıcı bilgilerle çözeceğiz.
Epilepsi, beyin hücrelerinin anormal bir şekilde elektriksel aktivite göstermesi sonucunda ortaya çıkan bir nörolojik bozukluktur. Bu durum nöbetler olarak bilinen beklenmedik ve tekrarlayan kasılma ve kontrol kaybı ataklarına neden olabilir. Epilepsi genellikle çocukluk veya genç yetişkinlik döneminde başlar ve yaşam boyu devam edebilir.
Mit: Epilepsi Sadece Zihinsel Engelli Kişilerde Görülür
Bazı insanlar hala epilepsinin sadece zihinsel engelli kişilerde görüldüğünü düşünürler. Oysa epilepsi herhangi bir zeka seviyesinde ve herhangi bir sosyal gruptaki insanlarda ortaya çıkabilir. Zeka ile epilepsi arasında doğrudan bir ilişki yoktur.
Gerçek: Epilepsi, Sadece Büyük Ani Nöbetler Değil, Farklı Çeşitleri de Vardır
Epilepsi, yalnızca büyük ve gözle görülebilen nöbetlerle sınırlı değildir. Bunun yanı sıra, hasta bazen yalnızca bir hissizlik, garip bir koku veya işitme duygusunun kaybı gibi basit semptomlar yaşayabilir. Bu durum, tanı koymayı zorlaştırabilir çünkü semptomlar belirgin bir nöbetin tipik belirtileriyle eşleşmeyebilir.
Epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olduğuna dair inanç, tıbbi olmayan düşüncelerden kaynaklanmaktadır. Oysa epilepsi bir virüs veya bakteri ile bulaşmaz. Beyindeki elektriksel aktivite bozukluğundan kaynaklanır ve temas yoluyla geçmez.
Gerçek: Epilepsi Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır
Birçok insan, epilepsinin tedavi edilemez olduğunu düşünür. Ancak günümüzdeki ilerlemeler sayesinde çoğu epilepsi vakası ilaçlarla veya bazen cerrahi müdahalelerle kontrol altına alınabilir. Tedavi edilemeyen vakalar nadirdir ve uzmanlar tarafından yakından takip edilmelidir.
Mit: Epilepsi Nöbetleri Tehlikelidir ve Her Zaman Acil Durum Müdahalesi Gerektirir
Epilepsi nöbetleri çeşitli şiddetlerde olabilir ve çoğu durumda acil müdahale gerekmez. Ancak bazı durumlarda (örneğin, nöbetin uzun sürmesi veya ardışık nöbetlerin olması durumunda) tıbbi yardım gerekebilir. Ancak genellikle, çevredekilerin sakin kalarak ve hasta için güvenli bir ortam sağlayarak nöbet sona erene kadar beklemek yeterli olacaktır.
Epilepsi hakkındaki yanlış inanışlar ve mitler, bu hastalığın sosyal yaşam üzerindeki etkilerini artırabilir ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, epilepsi konusunda doğru bilgi sahibi olmak ve toplumu eğitmek önemlidir. Herkesin bu nörolojik bozukluk hakkında doğru bilgilerle donanmış olması, toplumsal farkındalığı artırabilir ve hastaların sosyal yaşama entegrasyonunu destekleyebilir.
Epilepsi: Sosyal Hayatı Nasıl Etkiliyor?
Epilepsi, birçok insanın yaşamını derinden etkileyen bir nörolojik bozukluktur. Beyin hücrelerinin anormal bir şekilde ateşlenmesine neden olan bu durum, ani ve tekrarlayıcı nöbetlere yol açabilir. Fiziksel sağlık üzerindeki etkileri genellikle bilinirken, epilepsi aynı zamanda bireyin sosyal hayatını da ciddi şekilde etkileyebilir.
Epilepsi tanısı konmuş bireyler, nöbetlerin ani ve öngörülemeyen doğası nedeniyle sosyal ilişkilerinde bazı zorluklar yaşayabilirler. Özellikle nöbet sırasında yaşanan ani davranış değişiklikleri ve bilinç kaybı, çevrelerindeki insanlarda endişe ve korku yaratabilir. Bu durum, bireyin sosyal etkileşimlerini kısıtlayabilir ve diğer insanlarla arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
Epilepsi, bireyin iş yaşamını da doğrudan etkileyebilir. Bazı mesleklerde, güvenlik kaygıları nedeniyle nöbet geçiren bireylerin çalışma şartları sınırlı olabilir. Bu durum, bireyin iş bulma sürecinde veya mevcut işini sürdürme sürecinde zorluklar yaşamasına neden olabilir. Ayrıca, bazı durumlarda iş arkadaşları veya işverenlerin yetersiz bilgiye dayalı yanlış algıları, iş ortamında stres ve endişeye neden olabilir.
Epilepsi, bireyin sosyal hayatını kısıtlayarak sosyal izolasyona yol açabilir. Nöbetlerin öngörülemeyen doğası, sosyal etkinliklere katılımı sınırlayabilir ve bireyin kendini toplumdan dışlanmış hissetmesine neden olabilir. Bu durum, depresyon ve kaygı gibi duygusal sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
Epilepsi tanısı konmuş bireyler için toplumsal farkındalığın artması önemlidir. Toplumun, bu bireylerin yaşadığı zorlukları anlaması ve destek olması, sosyal yaşamlarını iyileştirebilir. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarıyla, epilepsi hakkında yanlış bilgilerin düzeltilmesi ve toplumsal kabulün artırılması sağlanabilir.
Epilepsi, bireylerin sosyal hayatını önemli ölçüde etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Ancak doğru destek ve anlayışla, bu bireylerin sosyal yaşamlarını sürdürmeleri ve topluma entegre olmaları mümkündür.
Epilepsinin Psikolojik ve Sosyal Yansımaları
Epilepsi, beynin ani elektriksel aktivitelerle bozulması sonucu ortaya çıkan bir nörolojik bozukluktur. Bu durum sadece fiziksel sağlık üzerinde etki göstermekle kalmaz, aynı zamanda psikolojik ve sosyal hayatı da derinden etkiler. Epilepsinin psikolojik ve sosyal yansımaları, hem hastalar hem de çevrelerindeki insanlar için önemli bir konudur.
Epilepsi tanısı konmuş bireyler, hastalığın kontrol edilemeyen doğası nedeniyle sıklıkla stres ve endişe yaşarlar. Ani nöbetlerin yaşam kalitesini nasıl etkileyebileceği düşüncesi, bireylerde sürekli bir kaygıya neden olabilir. Ayrıca, sosyal ilişkilerde yaşanan kısıtlamalar, özgüven eksikliği ve gelecek kaygıları da depresyon riskini artırabilir. Psikolojik destek ve danışmanlık, bu süreçte büyük önem taşır.
Epilepsi, toplumsal hayatta bazı zorluklarla da ilişkilidir. Bazı insanlar, nöbetlerin beklenmedik doğası nedeniyle hastalıkla ilgili yanlış anlamalarla karşılaşabilirler. Bu durum, bireylerin sosyal etkileşimlerini kısıtlayabilir ve hatta sosyal izolasyona yol açabilir. Okul veya iş ortamlarında, hastalığın anlaşılmaması veya yanlış bilgiler nedeniyle ayrımcılık yaşanabilir. Bu durum, bireylerin kariyer seçimleri ve iş bulma süreçlerinde de engel olabilir.
Epilepsi yönetimi, uygun tedaviye düzenli olarak uyum göstermeyi gerektirir. İlaçların düzenli kullanımı, diyet yönetimi veya cerrahi seçenekler, hastaların nöbetlerini kontrol altında tutmalarına yardımcı olabilir. Ancak bu süreç, bireyler üzerinde ek psikolojik ve sosyal stresler yaratabilir. Tedaviye uyumun artırılması için hastaların eğitimi ve desteklenmesi önemlidir.
Epilepsi, sadece nörolojik bir bozukluk değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal hayatı derinden etkileyen bir durumdur. Bireylerin ve toplumun genel sağlık anlayışının geliştirilmesi, bu durumun sosyal kabullenmesini ve psikolojik destek hizmetlerinin artırılmasını sağlayabilir. Bu sayede, epilepsi tanısı konmuş bireylerin yaşam kalitesi ve toplumsal entegrasyonu olumlu yönde etkilenebilir.
Epilepsi Tanısı Konan Bireylerle İlişkilerde Doğru Bilinen Yanlışlar
Epilepsi, insanların genellikle yanlış anladığı ve hakkında pek bilgi sahibi olmadığı bir hastalıktır. Bu nedenle, epilepsi tanısı konmuş bireylerle ilişkilerde doğru bilinen yanlışları anlamak ve bu konuda bilinçlenmek oldukça önemlidir.
Epilepsi, sadece beyin aktivitesindeki anormal elektriksel deşarjlar nedeniyle ortaya çıkan bir nörolojik bozukluk değildir. Tanısı konan bireyler, günlük yaşamlarında aktif ve üretken bireylerdir. Epilepsi, kişinin kimliğini belirleyen tek şey değildir; bu bireyler de herkes gibi iş, aile ve sosyal ilişkiler içinde yer alırlar.
Birçok insan, epilepsi tanısı konmuş biriyle ilişki kurarken nöbetlerin her an ortaya çıkabileceğini düşünür. Oysa günümüzde kullanılan ilaçlar ve tedavi yöntemleri sayesinde çoğu epilepsi vakası kontrol altında tutulabilir. Bu, bireylerin günlük aktivitelerini sürdürmelerini ve sosyal ilişkiler kurmalarını kolaylaştırır.
Epilepsi sadece nöbetlerle sınırlı değildir; birçok hasta için psikolojik sağlık desteği de gerekebilir. Epilepsi tanısı konan bireyler, tedavi süreçlerinde duygusal zorluklar yaşayabilir ve bu noktada yakın çevrenin anlayışı ve destekleri büyük önem taşır.
Epilepsi tanısı konmuş biriyle ilişki kurarken empati göstermek ve bilinçli olmak, sağlıklı bir ilişkinin temelini oluşturur. Kişinin sadece hastalığıyla değil, onunla birlikte yaşadığı güzellikler ve başarılarla da ilgilenmek, ilişkinin güçlenmesine yardımcı olur.
Toplumda epilepsiye yönelik farkındalık arttıkça, bu hastalığa ilişkin yanlış bilgilerin ve önyargıların azalması mümkün olur. Bilinçli bireyler, epilepsi tanısı konmuş kişilere karşı daha anlayışlı davranabilir ve onların toplum içinde daha rahat ve güvenli hissetmelerini sağlayabilir.
Epilepsi tanısı konan bireylerle ilişkilerde doğru bilinen yanlışları anlamak, daha sağlıklı ve anlayışlı ilişkiler kurmamıza yardımcı olur. Empati ve bilinçlilik, bu ilişkilerin temel taşlarıdır ve toplumsal farkındalık arttıkça epilepsiye ilişkin önyargıların azalması sağlanabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Epilepsi bulaşıcı bir hastalık mıdır?
Epilepsi bulaşıcı bir hastalık değildir. Epilepsi, beyindeki elektriksel aktivitenin anormal bir şekilde artması sonucu ortaya çıkan bir nörolojik bozukluktur. Bir kişiden diğerine temas veya hava yoluyla bulaşmaz.
Epilepsi teşhisi konan bir kişiye nasıl destek olunmalıdır?
Epilepsi teşhisi konan bir kişiye nasıl destek olunmalıdır? Epilepsi tanısı konan bir bireye destek olmak için öncelikle düzenli ilaç kullanımını teşvik etmek önemlidir. Kriz anlarında sakin olunmalı ve çevrede güvenliği sağlanmalıdır. Kişiye günlük yaşamında destek olmak için rutin bir düzen ve sağlıklı bir yaşam tarzı teşvik edilmelidir. Epilepsi konusunda doğru bilgiler edinmek ve kişinin sosyal hayatına destek olmak da önemli bir rol oynar.
Epilepsi hastalığından korunmanın yolları nelerdir?
Epilepsi hastalığından korunmanın yolları arasında düzenli uyku, stresten kaçınma, düzenli ve dengeli beslenme ile sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek yer alır. Ayrıca, epilepsi riskini artırabilecek travmalardan kaçınmak da önemlidir.
Epilepsi hastalarıyla normal bir şekilde etkileşim nasıl olmalıdır?
Epilepsi hastalarıyla normal bir şekilde etkileşim, sabırlı ve anlayışlı olmayı gerektirir. Sözlerinizde sakinlik ve anlayışı hissettirin. Açık iletişim kurun ve hastanın sıkıntılarını anlamaya çalışın. Epilepsi hakkında yanlış bilgilerden kaçının ve sorularını nazikçe sorun.
Epilepsi hastalığının belirtileri nelerdir?
Epilepsi belirtileri, tekrarlayan nöbetlerle karakterizedir. Nöbetler, ani kas spazmları, bilinç kaybı, görme veya duyma değişiklikleri gibi semptomlarla ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda şiddetli titreme veya duygusal dalgalanmalar da görülebilir.